13 Temmuz 2013 Cumartesi

ÖLEN SAYFALAR

Kitap okumak ne büyük lükstü eskiden.Gün gelirdi yemek yemek için verilen harçlığımızı verirdik o yıllara meydan okumuş kapakların altında ki eşşi benzeri olmayan yazarın hayal dünyasının kelimelere can bulduğu yeni bir dünya ya.Sayfalar açıldığın da duvağını açardık adeta yeni gelin olmuş kızın.Öyle bir heycan basardi ki bizi yeni bir kitap yeni bir dünya demek ti bizim için.Bir bakardık yazar götürmüş bizi kurduğu  dünya ya yaşardık orada onun  bizi sağladığı lüksle oralarda hayat bir film şeridi gibi olurdu gözlerimizde bazen hüzün dolu yaşantımıza bazen mutluluktan ağladığımız anlara götürürdü bizi.Her insan kendinden bir şeyler bulurdu kitaplarda kimi yaşayamadığı heycanı kimi özlem duyduğu sevgiyi kimi ulaşamadığı zenginliği kimi hapsolmus umudunu.Beni hiç görmediğim ülkelere götürülerdi kitaplar.Bir bakardım İtalya da MİLANO bir bakardım CHARLOLOTENBURG  SARAYI'nda bir gün EVERST'e zirve de yazar beni dünya yı dolaşmaya davet ederdi her zamanki misafir perverliğiyle.Güzel zamanlardı çocukluğumuzda ki bize zevk veren yaşadığımızdan tat almasını öğreten sayfalar.Oysa günümüze bakıyorum da oyle kolaya altıryor ki aileler çocuklarını kitap sayfalarını çevirmekten erinen bir gelecek yetiştiriyor günümüz aileleri.Kitapları dizmişiz kütüphane adlı cezaevlerine cezalandırıyoruz onları.Günümüz de kim mektup yzaıyor sevgilisine, ailesine,uzak bir arkadaşına ınternet denen canavar çıktığından bu yana oyle bir nesil yetişiyor ki dünya da sırf popüler olmak adına yapmadıkları şaklabanlık kalmıyor yaşantılarında.Kitaplar ölüyor yaşattıkları her bir heyacan da onlarla birlikte gömülüyor tarihin karanlık tarafına.